Zihnimi zaman makinesine bağladım ve tüm yılımı gözümün önünden geçirdim. Düşününce o duyguları tekrar yaşadım. Unutmam mümkün değil. Zaten unutmak isteyen kim? Eğer unutursam başarımı koruyamam…
Bu yazıda bol görsellerle anlatım göreceksiniz, bende her şey belgeli:)
2018 hayatımda ilk defa obez olmadan giriş yaptığım bir yıldı benim için. Yılın başlarında ideal kilomda değildim ama şişman da değildim. İlk defa normal bir bedenle yeni yılı karşıladım.
2018′ de ilk defa mini etek giydim!
Bacaklarımı hala kalın bulduğum için fotoğraflarda bacaklarımı kapatıcı pozlar verdim ama mini eteğimle poz vermeyi de ihmal etmedim 🙂
Evet! İncelmeye başlamıştım ama dar giysiler giydiğimde sarkmalarımdan dolayı orantısız vücut beni rahatsız etmeye başlamıştı.
Bu fotoğrafta 60’lı kilolardayım ama kollarım sarkık olduğu için hala kalın duruyor ve karnımdaki sarkma beni göbekli gösteriyor. Ama yine de kış mevsimi olması kurtarıcım olmuş, bu durumu çok fazla önemsememiştim.
Hayatım boyunca saçlarımı hep uzun kullandım. Yüzümün tombişliğini uzun saçlarımla kapattığımı düşünüyordum. Sırt kalınlığımı uzun saçlarımla örtüyordum.
Artık püskül püskül duran bu uzun saçların değişmesinin tam zamanı! Eskiden saçımı fazla kestikleri için ağlayarak çıktığım kuaföre kendi ayaklarımla saçımı kestirmeye gittim. Ve ilk defa kesilen bir saçımı çok beğendim.
Yılın ortalarına doğru benim için değişim hızla devam ediyor ve karmaşık duygular yaşıyordum. Evet kilo verdim, vermeye de devam ediyordum ama gördüğüm çıplak vücudum hiç hoşuma gitmiyordu. Her geçen gün biraz daha yumuşayan ve sarkan derim artık benim en büyük takıntım olmaya başlamıştı. Başlarda ”bir ameliyat daha olmam gerekecek mi?” düşüncesi beni çok korkutuyor, uykularımı kaçırıyordu.
Baktım bu böyle olmayacak, yürüyüşlerimi çoğalttım ve pilatese başladım.
Haftada 3 kez pilates, gün aşırı yürüyüş yapmama rağmen vücudumda en ufak bir toparlanma olmuyordu. Ya da ben fark etmiyordum. O kadar buruşmuş, sarkmış, çatlamış bir vücudum vardı ki aylarca yaptığım spor fiziki bir işe yaramadığı için ruhen de beni mutlu etmediği için sporu bıraktım.
Havalar ısınmış ve düğün mevsimi açılıyordu. En yakın arkadaşlarımın düğünlerinde istediğim elbiseleri giyemediğim gibi kolum, karnım kapansın diye ya karalara bağladım ya da kamuflaj elbiseler tercih ettim.
EEEE şişmanken de aynısıydı, tek fark daha rahat beden bulabiliyordum. Ama tüm gece elbiselerinin kol dekoltesi var ve giyememek beni sinirden çıldırtıyordu. Artık sarkan derilerimi kilo alarak doldurmayı düşünecek duruma gelmiştim. Nankörlük etme Ceren! diyordum kendi kendime.. Sen kilo vermeye razıydın, tek amacın zayıf olmaktı. Ne bu şımarıklık diyorum, sonra hooop gerçeğe dönüyorum.
Bahar geçmiş gitmiş ve yaz aylarının bunaltıcı sıcakları tepeme konmuştu. Hadi şimdi ayıkla pirincin taşını Ceren hanım!!! Biliyor musunuz? Yazın ortasında klima bahanesiyle kot ceketle gezdim durdum. Şişmanken de yaz aylarını hiç sevmezdim bu sene de sevmedim. Sürekli kolumu kapatacak giysiler giyiyordum.
Giydiğim en kısa kol boyu truvakar kol, dirseğe en yakın boydu.
Tulum en çok giymek istediğim giysilerden biriydi. Göbeğim çıksa da giydim giymesine de içinde kendimi hiç iyi hissedemedim 🙁
Eyvah tatile gidiyorum! Genelde insanlar tatile gidecekleri için heyecanlı olurlar, mutlu olurlar ya hani, ben tam tersi keyifsiz, heyecansız ve neremi kapatsam diye düşünüyordum. Şişmanken mayakoniyle dolanırdım, umrumda olmazdı. Vücudumun tuzlu su ihtiyacı için ve ruhumu hafifletmek için bu tatile çok ihtiyacım vardı. İstanbul’un sıcakları bir yandan psikolojim diğer yandan her yandan basanlar basıyordu. Bir yandan tatili çok istiyorum bir yandan da hangi fiziğime mayo, bikini giyeceğim diye düşünüyor ve tatil düşüncesinden uzaklaşıyordum. SONUNDA GİTMEYE KARAR VERDİM!
Tatil alışverişim tam bir kabus oldu. Beğendiğim her şey üzerime oluyor ama yakışmıyordu. Diğer türlü en azından içine giremiyorum diye kendimi avutuyordum. Durumu kabullenmiştim ama 70 kilo verip mutlu olamamayı kabul edemiyordum.
Tüm yazı ruhu bozuk geçirdim.
Kışın mutlulukla boydan poz veren halimden eser kalmamış, kesik kesik selfilerle kendimi avutuyordum.
Artık sabrım taştı, beni ameliyat eden doktorum Bora Koç’a mesaj attım ve ”artık bu derilerden kurtulmak istiyorum” dedim..
Yaz sonuna kadar bekle dedi!
Allah’ım ne yaz sonu benim artık tek gün bekleyecek tahammülüm kalmadı derkeeennn, Allah sesimi duydu; Estetik International’da gözümü açtım.
Elveda ölü deriler ve ruhumu öldüren deriler. Artık sizden kurtuluyorum! Benim değilsiniz ve sizi sevmiyoruuuummm!
Ve VE VE VE Mutlu So0000000000n:)
5 EKİM 2018 yolumun ikinci adımı oldu. 5 Temmuz gerçek doğum günüm. Burcum yengeç yükselenim Terazi.
Terazi ayının 5’inde Post Bariatrik Operasyona giriyor olmam bir tesadüf olamaz! Kaderin ta kendisi. Benim hikayemin uğuru ”5”!
Bu yılın sonlarına doğru yaz bana erken geldi. Giyemediğim askılıların acısını rengarenk çıkardım. Ameliyat sonrası kendime ilk aldığım giysi t-shirt oldu.
Ve biliyoruuuuuum bu yaz benim yazım olacak 🙂
Sıkı dur 2019 Summer ben geliyoruuuuum!
Korkularınıza yenik düşmeyin. Hayalleriniz hedefleriniz, hedefleriniz yolunuz olsun. Gerçekten isteyince ve isteklerinizin arkasında durunca oluyor.
Mutlu, sağlıklı yıllar.
Bu yıl hepimizin yılı olsun.
Benim yolum daha bitmedi.
Yola devam…
Sevgiler
Ceren.S
- #360bodylift
- #armlift
- #bacakgerme
- #beltlipectomy
- #bodylift
- #estetikinternational
- #kolgerme
- #liposuction
- #obezitecerrahisi
- #postbariatricsurgery
- #postbariatrik
- #rebirth
- #rebirthsurgery
- #thighlift
- #tupmide
- estetik international
- J plazma
- karın germe
- kilo verme sonrası estetik
- kilo verme sonrası estetik cerrahi
- kilo verme sonrası estetik obezite cerrahisi sonrası estetik obezite cerrahisi sonrası sarkma tüp mide ameliyatı sonrası estetik tüp mide ameliyatı sonrası sarkma
- obezite cerrahisi sonrası estetik
- obezite cerrahisi sonrası sarkma
- op.dr.bülent cihantimur
- Op.Dr.Selçuk Aytaç
- tüp mide
- tüp mide ameliyatı sonrası estetik
- tüp mide ameliyatı sonrası sarkma
- tüp mide sonrası sarkma
- yüze yağ transferi
Leave A Reply