Evet efendim ben de bayramda size gittiğim, gezdiğim, yediğim, içtiğim güzellikleri anlatmak isterdim ama ben bu bayramı İstanbul’da geçirdim.
Ama sanırım geçen yazdan( tüp mide sonrası vücut sarkmaları yaşadığım korkunç dönem) sonra bu yaz gerçekten bayram oldu benim için. Şişmanlık dönemim boyunca yaz aylarıyla aram çok da kötü değildi. Beğenmesem de, çok sevmesem de kabul ettiğim bir vücudum vardı ve o vücut bana göre sadece iriydi. Siz obez diyin başkası şişman desin fark etmez. Ama ne olursa olsun benim gözümde beni o kadar da rahatsız etmiyormuş ki mayokini bile giyiyormuşum 🙂 Hem de mor 🙂
Bu belki de benim bilinç altımda vermiş olduğum bir tepkiydi. EL-ALEM ne derse desin hadi hadi hadi hadi haydiiiiii dediklerinden yani.
Tüp mide öncesi en şişman bedenimle plajda kendimi daha özgür hissederken, tüp mide sonrası kilo verdiğimde sarkık derilerim ile kimsenin olmadığı, özel mülk havuzda kendimden bile vücudumu saklama ihtiyacı duyuyordum. Havuz başında bile üzerimde uzun kollu salaş bir gömlek, altımda şort ile güya güneşleniyorum :)))
Yukarırda gördüğünüz mor mayolu halimle 50 bedenim, beyaz gömlekle 38 bedenim!!! Üzerimdeki psikolojiyi siz düşünün artık :))
En büyük özgürlük; bağımsız olmaktır. Her yerde her koşulda bir duyguya veya bir düşünceye bağlı olmadan rahatça davranmaktır. Şuan düşünüyorum da; obez zamanlarımda daha özgür daha umursamaz bir yapıya sahipmişim . Ya da kendimi öyle bir duyguya sokuyordum. Kabul ettiğim bir durum vardı. Ama o kadar çile çekip ameliyatlar olup, kilo verip pörsümüş bir bedeni kabul edemedim. Bu da beni farklı bir kimliğe soktu ve ben hala kendimi o kimlikten çıkaramadım. Yıllarca kiloluydum ve çok kısa bir dönem sarkık kaldım bu bile beni dip yapmaya yetti. İnsan psikolojisi gerçekten çok bıçak sırtı.
Sonra dün spor yaptığım kulübün havuzunda aldım soluğu.. Kollarım, karnım özgürlüğüne çoktan kavuşmuş. Sizce de fotoğraflanmayı hak etmedi mi? 🙂
Ben bu mutluluğu yaşarken bir de benimle aynı duyguları yaşayan Berna’dan bir bikinili poz geldi. Berna’da tüp mideli. Verdiği kilolar sonucu sarkan ve vücut germe operasyonlarına başlayan, benimle aynı yolda olan güzel yoldaşım.
Fotoğrafı gönderip; Bikini Giymek yazmış sadece ama bu 2 kelime aslında o kadar uzun bir kitap ki.. Bu iki kelime o kadar güzel duygular barından cümlelerden oluşuyor ki; bilemezsiniz. Berna’nın benimle bu anını paylaşması demek benim o an gök yüzünde bulutlarda dolaştığım ve inanılmaz duygulandığım bir andı.
Dünya’da ne Berna ne de ben bunu başaran tek ve ilk kişileriz ne de son kişiler olacağız. Ama biz bunu başaran ve bu duyguyu yaşayan bu yolu tamamlayan kişilerden biriyiz.
Yola çıkmak büyük bir adım,
Yolu yarılamak daha büyük bir adım.
Yarı yolda yorulup geri dönmemek ve yola devam etmek cesaret işi.
Bu yolu tamamlamak ise akıl işidir 🙂
Sanırım bu bayram en çok Berna’nın, benim ve bizim gibi hissedenlerin bayramı oldu 🙂
Sanırım 2020 ‘deki ilk bayram tam bayram olacak.
Sevgiler,
Ceren S.
Leave A Reply